"cafédefirat", üniversiter ortamın akademik kurallarına ve gerçekliklerine zorunlu bir halde ayak uydurmak zorunda kalan sanat eğitimine, taze bir soluk katabilmek, sanata ait öz dinamikleri tartışabilmek, dışarı vurabilmek üzere kurgulandı...
cafédefirat'da çok uzun zamandır yeni paylaşımlar da bulunamasak da pes etmeden, yılmadan önümüzdeki dönemde yeni paylaşımlarla devam edeceğimize inanıyor; yeni konuklar, yeni muabbetler ve yeni konular üzerine sohbetlerde bulunmak istiyoruz...
Şimdi neden bir süredir sessiz kalmak zorunda olduğumuzu biraz açıklamaya çalışalım:
cafédefirat gönüllülük esasına dayanan, gerçeklik ile sanallık arasında gezinen, biraz gerçek, biraz gerçeküstü bir kafe'dir: Biraz mizah, biraz dolaylamalı bir dil kullanılır burada. Müdavimlerle geçirilen güzel an'lar belgelenir ve sohbet konularının özetleri blog adresinden paylaşılır. Diğer yandan, cafédefirat'ın kurumsallaşma gibi bir derdi de yoktur; doğaçlama gelişen bir kapı tak tak'ı ile kurulan birliktelikler, sohbetler, muabbetler, hatta etkinlikler burada serüvene dönüşür... Fakat tüm bunlar hayatın gerçeklikleri arasına sıkıştırılan küçük aralarda yapıldığından vakit ve enerji almaktadır. İşte uzun süredir bu küçük araları ne yazık ki yakalayamadık...
Ama şimdi yaza girdik: İşleri kolaylamaya başladık, cafédefirat kahve kokmaya devam ediyor...
Bu paylaşıma "you are what you drink" diye bir başlık attık. Neden mi? Çünkü hayat yeteri kadar gerçek; kahve gibi sert, yumuşak.... peki ya biz ?
* mekanda bazı değişiklikler oldu, önümüzdeki dönemde daha fazlası da olabilir... hatta belli mi olur daha radikal coğrafi değişiklikler bile olabilir ama kahvemizin kokusu bir yerlerden muhakkak alınır...
___cafédefirat___
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder